02 Mart 2008

iki öküz hikayesi

Birincisi Sevgili Bekir Coşkun yazısının bir bölümü; 2. de onu okumamın akabinde aklıma gelen bir zamanında çok dolaşan bir fabl...


Ya biz ne zaman kaybettik (bazı şeyleri) acaba? Hoşgörü gösterdiğimizde mi?





YIRTICI hayvanlar, yeşil otlaklara doğru yol almakta olan buffalo sürüsünün zayıf anını beklediler.

Sürüde yavrular vardı ve yırtıcıların hedefi küçüklerdi.

Bir su kıyısında yırtıcılar bir yavruyu kaptılar, yavru başını çevirip annesini aradı, acı acı bağırdı. Görmeliydiniz, kaçıp kurtulmak için nasıl çırpındı.

Buffalo sürüsü durdu.

Önce düşündüler.

Doğa gözlemcileri, bu durumlarda genelde buffaloların her zaman kaçtıklarını tespit etmişlerdi.

Bu sefer buffalolar döndüler.

Yavruyu yere yatırmış, üzerine kocaman pençelerini koymuş yırtıcıların çevresini sardılar.

Yırtıcılar şaşırmışlardı.

Çevrelerinde siyah boynuzlardan bir duvar vardı. Biraz sonra buffaloların korkup dağılacağını umdular. Ama öyle olmadı, ilk hamleyi bir yaşlı buffalo yaptı, koca bir aslanı boynuzlarına taktığı gibi havaya fırlattı.

Yırtıcılar tek tek kaçmaya başladılar.

Sürü yaralı yavruyu alıp yoluna devam etti.

(Bakınız; http:/www.youtube.com/watch?v=LUDDz68kM)




Eski zamanların birinde bir otlakta öküz sürüsü yaşarmış. Ama çevredeki aslanlar da bir türlü rahat bırakmazmış onları. Hemen her gün saldırırlarmış sürüye. Öküz dediğin öyle yabana atılır bir hayvan değil ki, bir araya toplandılar mı kolayca defetmesini bilirlermiş o koca aslanları. Gün geçtikçe aslanları almış bir kaygı...

"Herhalde bize bu otlağı terk etmek düşüyor" demiş aslanlardan birisi. "Nereye gideriz" diye düşünürlerken sürünün en çelimsiz, ama en kurnazı topal aslan "Hayır" demiş, "Hiçbir yere gitmiyoruz... Ben hallederim bu işi." İnanmamış kimse ona ama "Bir şans verelim ne çıkar" diye düşünmüşler. Topal aslan elinde beyaz bayrak gitmiş öküzlerin yanına... Öküzlerin lideri olan boz öküz sormuş ne istediğini. Topal aslan "Saygıdeğer öküz efendiler.. Bugün buraya sizden özür dilemek için geldik" diye başlamış söze: "Evet size defalarca saldırdık, ama niye biliyor musunuz? Hep o sizin aranızdaki sarı öküz yüzünden... Onun rengi gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor... Verin onu bize, siz kurtulun biz de barış içinde yaşayalım!" Boz öküz, diğer önde gelenlerle görüşmek üzere geri çekilmiş... Hepsi de sıcak bakmışlar bu teklife... Bir tek yaşlı benekli öküz "Olmaz" demiş ama kimseye dinletememiş sözünü... Zavallı sarı öküz teslim edilmiş aslanlara... Sürünün selameti için bir öküz; gerekliymiş bu... Gerçekten de günlerce sürüye saldıran olmamış... Ama aslan milleti, ne kadar sabreder ki "Acıktık" demişler. Topal aslan boz öküzün yanına gitmiş: "Gördünüz ya biz aslanlar ne denli uysal milletiz... Yalnız büyük bir sorunumuz var! Şu sizin uzun kuyruklu öküz... Öyle uzun bir kuyruğu var ki nereden baksak görünüyor... O kuyruğu salladıkça bizim de aklımız başımızdan gidiyor... Gelin verin onu bize eskisi gibi barış ve huzur içinde iki taraf da hayatını sürdürsün..." Boz öküz yine istişare yapmış sürünün ulularıyla... Yine sadece benekli öküz olmuş karşı çıkan... Hepsi de "Verelim gitsin" demişler... Dışlamışlar uzun kuyruğu sürüden... Saatler sürmüş zavallının çırpınışları... Tekrar tekrar yinelenmiş bu olanlar... Her geçen gün daha da semirmiş aslanlar, alabildiğince güçlenmişler. Öküzler ise her geçen gün daha da zayıflamışlar, seyreldikçe seyrelmişler...Aslanlar küstahlaştıkça küstahlaşıyormuş. Artık bir neden bile söyleme gereği duymuyorlarmış. "Verin bize şu öküzü sonra karışmayız" diyorlarmış. Zavallı öküzlerin "Hayır" diyebilecek güçleri kalmamış... Hepsi birer birer can veriyormuş aslanların pençesinde. Boz öküz de aralarında olmak üzere birkaçı kalmış en sona... "Ne oldu bize, ne zaman kaybettik bu harbi aslanlara karşı, oysa ne kadar da güçlüydük?" diye sormuş biri boz öküze... Boz öküz, gözleri nemli ve sesi pişmanlıkla titreyerek, "Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu kavgayı!" demiş.



Comments: Yorum Gönder



<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?


adopt your own virtual pet!