30 Ağustos 2006
30 Ağustos Zafer Bayramı
Ebediyen bu topraklarda, bu bayrak altında, Atatürk'ümüzün yolunda ilerlemek dileği ile hepinizin bayramını kutlarım...
Tüm şehitlerimizin Ruhları Şad olsun...
Tüm şehitlerimizin Ruhları Şad olsun...
29 Ağustos 2006
"BİZE BİRŞEY OLMAZ"
Cevrenize bir bakin, insanlarin kilik kiyafeti nasil? 3-5 yil öncesini düsünün nasildi ve en son olarak da 10 yil öncesini düsünün lütfen... Hatta daha da eskileri düsünmek isterseniz, 1960'larda annelerinizin mini etekli resimlerini hatirlayin lütfen!!!
Eskiden konusu bile olmayan olaylar yasiyoruz, duyuyoruz, görüyoruz... Birileri bize belli etmeden ama dozu azar azar arttirarak haklarimizi çaliyor, arsizca haklarimiza ve özgürlügümüze el uzatiyor ve hatta saldiriyorlar...
Farkinda misiniz, çember daraliyor...
Bu çarsaf, türban, hasema vs olaylarinda hiç bir tepki göstermeyip " Burasi Türkiye, Iran degil, bir sey olmaz" diyerek kendimiz kandiriyoruz farkinda misiniz?
Yakinda bir yerlerde "bas örtüsüz girmek yasaktir" yazarsa, "olacagi buydu" diyecegiz ama gene sesimiz çikmayacak... Sanki basimizda bir çoban var ve biz de sürü psIkolojisiyle onu izliyoruz…
Zamaninda, "burada öyle sey olamaz" dediler...
Almanya'nin basina Hitler geldi,
Italya'nin basina Mussolini,
Fas (veya Tunus'ta) devletin "baski yapmadigi" kapanma, türbana bürünme olaylari gerçeklesti,
Iran'a Humeyni rejimi geldi,
Afganistan'a Taliban sahip çikti...
sirada (korkarak) Türkiye......... ?????
hiç biri istemiyordu, önemsiz görüyordu ve olaylarin bu kadar büyüyecegini düsünmüyordu............................. ama oldu...
Evet, burasi Atatürk Türkiye'si, tek umudumuz bir seylerin olmamasi...
Ama ya olursa??? Kabul edelim, Atatürk artik maalesef yasamiyor. Hatta farkindasiniz degil mi, aksine Atatürk unutturulmaya çalisiliyor... Devlet dairelerinden resmi kaldiriliyor vs...
O bizi koruyamaz, ancak biz kendimizi koruyabiliriz... Ancak O'nu kalbimizde yasatabilir, O'nun izinden gidebilir, O'nun verdigi haklarin geri alinmasina mani olabilir ve O'nu elimizde tutmak için bugün biz savasabiliriz...
Nasil mi??
Tepki göstererek...
Birlesip artik ses vererek...
Karafatmalara izin vermeyerek...
Vatanin bölünüp parçalanmasini izlemeyerek...
En büyük savunmalari "ÖZGÜRLÜK", en büyük hatalari, onu sinirsiz sanmalari; bizim en büyük silahimiz da o olmali, çünkü biz biliyoruz ki "birinin özgürlügünün bittigi yerde digerininki baslar"
Bazi kesimler olayi sekilcilige getirmek istiyor,
Müslümanligin onlarin ellerinde degil, hepimizin kalbinde oldugunu bilelim, bildirelim! Olayin dine karsi degil, hatta onu korumak için oldugunun farkinda olalim, derim…
Türkiye’mizde bugüne dek süregelen herkesin kendi dinini yasama özgürlügünü gözü kararmis yobazlara teslim etmeyelim… Toplumumuz, kültürümüzü olusturan Hristiyani, Rumu, Ermenisi, Musevisi, Kürdü, Süryanisi, Alevisi… ile güzel!
Ata’mizin sözünü unutmayalim “Ne mutlu TÜRKÜM diyene”... Kendini Türk hisseden herkes bu topraklarda özgürce yasayabilir, kökü kökeni önemli degildir…
Evet burada çok güzel konusuyorum / konusuyoruz, böyle olmamali, bir seyler yapilmali diye...
Ama her sey lafta kaliyor farkinda misiniz? Herkes ilk adimi baskasindan bekliyor, "biri çiksin pesinden gidelim" düsüncesi yaygin...
Bu ülkede milyonlarca politikaci var farkindaysaniz, kimi kürsüde, kimi kahve kösesinde...Ortak noktalari: her seyin sadece lafta kalmasi icraata geçmemesi...
Atalarimiz ne güzel söylemis : Lafla peynir gemisi yürümez...
Haydi, bari biz bir seyler yapalim ve harekete geçelim... Bu ülke kiminmis gösterelim...
Bundan 9-10 yil önce tek basina yüzlerin önünde Atatürk resmini tutabilen Chantal kadar olabilelim en azindan....
HATIRLAMAK ISTERSENIZ: http://www.yeniasir.com.tr/a/dizi/ege/ege01.htm
Hep deniyor ya, BAZI SEYLERI UNUTMAYALIM VE UNUTTURMAYALIM!!!
Yarinlarimiz, gelecegimiz için birleselim ve artik SESIMIZI ÇIKARTALIM!!!
Banu Yetkin -Izmir
( s.banu.y@gmail.com )
>>-----------------"Bilgi ve Sevgi Paylastikça Artar"----------------->>
Dip not: Bize "birşey" olur, oluyor da zaten ama uyanmamız zaman alıyor...
Dip not 2: Bu resimdeki insanlar arasında ne fark var? Bazıları daha mı "inançsız" sizce??
Eskiden konusu bile olmayan olaylar yasiyoruz, duyuyoruz, görüyoruz... Birileri bize belli etmeden ama dozu azar azar arttirarak haklarimizi çaliyor, arsizca haklarimiza ve özgürlügümüze el uzatiyor ve hatta saldiriyorlar...
Farkinda misiniz, çember daraliyor...
Bu çarsaf, türban, hasema vs olaylarinda hiç bir tepki göstermeyip " Burasi Türkiye, Iran degil, bir sey olmaz" diyerek kendimiz kandiriyoruz farkinda misiniz?
Yakinda bir yerlerde "bas örtüsüz girmek yasaktir" yazarsa, "olacagi buydu" diyecegiz ama gene sesimiz çikmayacak... Sanki basimizda bir çoban var ve biz de sürü psIkolojisiyle onu izliyoruz…
Zamaninda, "burada öyle sey olamaz" dediler...
Almanya'nin basina Hitler geldi,
Italya'nin basina Mussolini,
Fas (veya Tunus'ta) devletin "baski yapmadigi" kapanma, türbana bürünme olaylari gerçeklesti,
Iran'a Humeyni rejimi geldi,
Afganistan'a Taliban sahip çikti...
sirada (korkarak) Türkiye......... ?????
hiç biri istemiyordu, önemsiz görüyordu ve olaylarin bu kadar büyüyecegini düsünmüyordu............................. ama oldu...
Evet, burasi Atatürk Türkiye'si, tek umudumuz bir seylerin olmamasi...
Ama ya olursa??? Kabul edelim, Atatürk artik maalesef yasamiyor. Hatta farkindasiniz degil mi, aksine Atatürk unutturulmaya çalisiliyor... Devlet dairelerinden resmi kaldiriliyor vs...
O bizi koruyamaz, ancak biz kendimizi koruyabiliriz... Ancak O'nu kalbimizde yasatabilir, O'nun izinden gidebilir, O'nun verdigi haklarin geri alinmasina mani olabilir ve O'nu elimizde tutmak için bugün biz savasabiliriz...
Nasil mi??
Tepki göstererek...
Birlesip artik ses vererek...
Karafatmalara izin vermeyerek...
Vatanin bölünüp parçalanmasini izlemeyerek...
En büyük savunmalari "ÖZGÜRLÜK", en büyük hatalari, onu sinirsiz sanmalari; bizim en büyük silahimiz da o olmali, çünkü biz biliyoruz ki "birinin özgürlügünün bittigi yerde digerininki baslar"
Bazi kesimler olayi sekilcilige getirmek istiyor,
Müslümanligin onlarin ellerinde degil, hepimizin kalbinde oldugunu bilelim, bildirelim! Olayin dine karsi degil, hatta onu korumak için oldugunun farkinda olalim, derim…
Türkiye’mizde bugüne dek süregelen herkesin kendi dinini yasama özgürlügünü gözü kararmis yobazlara teslim etmeyelim… Toplumumuz, kültürümüzü olusturan Hristiyani, Rumu, Ermenisi, Musevisi, Kürdü, Süryanisi, Alevisi… ile güzel!
Ata’mizin sözünü unutmayalim “Ne mutlu TÜRKÜM diyene”... Kendini Türk hisseden herkes bu topraklarda özgürce yasayabilir, kökü kökeni önemli degildir…
Evet burada çok güzel konusuyorum / konusuyoruz, böyle olmamali, bir seyler yapilmali diye...
Ama her sey lafta kaliyor farkinda misiniz? Herkes ilk adimi baskasindan bekliyor, "biri çiksin pesinden gidelim" düsüncesi yaygin...
Bu ülkede milyonlarca politikaci var farkindaysaniz, kimi kürsüde, kimi kahve kösesinde...Ortak noktalari: her seyin sadece lafta kalmasi icraata geçmemesi...
Atalarimiz ne güzel söylemis : Lafla peynir gemisi yürümez...
Haydi, bari biz bir seyler yapalim ve harekete geçelim... Bu ülke kiminmis gösterelim...
Bundan 9-10 yil önce tek basina yüzlerin önünde Atatürk resmini tutabilen Chantal kadar olabilelim en azindan....
HATIRLAMAK ISTERSENIZ: http://www.yeniasir.com.tr/a/dizi/ege/ege01.htm
Hep deniyor ya, BAZI SEYLERI UNUTMAYALIM VE UNUTTURMAYALIM!!!
Yarinlarimiz, gelecegimiz için birleselim ve artik SESIMIZI ÇIKARTALIM!!!
Banu Yetkin -Izmir
( s.banu.y@gmail.com )
>>-----------------"Bilgi ve Sevgi Paylastikça Artar"----------------->>
Dip not: Bize "birşey" olur, oluyor da zaten ama uyanmamız zaman alıyor...
Dip not 2: Bu resimdeki insanlar arasında ne fark var? Bazıları daha mı "inançsız" sizce??
28 Ağustos 2006
17 Ağustos ardından
geç kalınmış olsa da...
Allah rahmet eylesin...
.........Biz oyuncakcıyız her yaz okullar kapandığında çocuklar Anne yada babalarının ellerinden tutar bize gelir kolluk simit vs.. Denizde oynayacakları oyuncaklar alırlardı. Sonra ben yalovaya dedemin yada anneannenim (babaannemin) yanına gidiyorum derlerdi
Sevinç Içinde olurlardı.....
Yaz sonunda gelemedilerr
Ertesi yaz DA deniz oyuncaklarını almaya gelemedilerrr..............
teşekkürler Hülya Düzgün...
Allah rahmet eylesin...
.........Biz oyuncakcıyız her yaz okullar kapandığında çocuklar Anne yada babalarının ellerinden tutar bize gelir kolluk simit vs.. Denizde oynayacakları oyuncaklar alırlardı. Sonra ben yalovaya dedemin yada anneannenim (babaannemin) yanına gidiyorum derlerdi
Sevinç Içinde olurlardı.....
Yaz sonunda gelemedilerr
Ertesi yaz DA deniz oyuncaklarını almaya gelemedilerrr..............
teşekkürler Hülya Düzgün...
26 Ağustos 2006
Ben döndüümm... nerelere gitmiştim ki??
Blogum blogum sevgili blogum.... Ne hayırsızım ben değil mi?? Şurada burnunun dibinde, her gün saatlerce netteyim ama seni ihmal ediyorum... ÖZÜR DİLERİMMM
17 Temmuzda en son entry, bugünse 28 Ağustos... epey zaman geçmiş... hatta koca bir yaz geçmiş... aslında unutmadım seni biliyor musun... kimi zaman oldu "hah şunu da ekleyeyim" dedim ama sonuçta yazmadım...
Bu yaz naapcaz derken koca yaz geldi geçti.. Bir kaç gün Çeşme'ye gittim sadece... Bebeklerle beraber oldum, koca herif oldular, kendi başlarına yürüyorlar, bağımsızlıklarını ilan ettiler :)))
Sana neleri anlatsam diye düşünüyorum da, nedense daha ziyade kötü olaylar daha aklımda kalmış...
Mesela ilk aklıma gelen DUYGU ASENA'yı kaybetmemiz, Temmuzun sonunda, 30 unda... "Kadının adı yok" ile büyümemize, gelişmemize, gözümüzü açmamıza ne etki etmişti...
Sonrasında bir 17 Ağustos daha atlattık gene gözyaşlarıyla... 7 yıl olmuş... Hatılıyorum da o gece nette idik her zamanki gibi Opi ve Niko ile... Opi ve ben İzmir'de, Niko Değirmendere'de idik.. Birden internet gitti geldi opicimle araştık ne oldu diye, Niko'yu aradık, ulaşamadık, ne oldu anlamadık, ısrarla aradık gene, sonunda ulaştık.. 6 katlı apartımanın yanındaki ofislerindeydi ve bize söylediği, "deprem oldu, yan apartman yerle bir"....................... Şükür o iyi idi...
--- sözün bittiği yerdir burası---
Derin bir nefes ve başka konularda yazmaya devam...
Arada olan başka önemli olay, Karaburun'da Çakmaklı Plajında tesettürsporun bikinili bir genç kızla kavgaları... Artıyorlar yayılıyorlar tepki yok... Millete normal gelmeye başladı olaylar...
Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin...
17 Temmuzda en son entry, bugünse 28 Ağustos... epey zaman geçmiş... hatta koca bir yaz geçmiş... aslında unutmadım seni biliyor musun... kimi zaman oldu "hah şunu da ekleyeyim" dedim ama sonuçta yazmadım...
Bu yaz naapcaz derken koca yaz geldi geçti.. Bir kaç gün Çeşme'ye gittim sadece... Bebeklerle beraber oldum, koca herif oldular, kendi başlarına yürüyorlar, bağımsızlıklarını ilan ettiler :)))
Sana neleri anlatsam diye düşünüyorum da, nedense daha ziyade kötü olaylar daha aklımda kalmış...
Mesela ilk aklıma gelen DUYGU ASENA'yı kaybetmemiz, Temmuzun sonunda, 30 unda... "Kadının adı yok" ile büyümemize, gelişmemize, gözümüzü açmamıza ne etki etmişti...
Sonrasında bir 17 Ağustos daha atlattık gene gözyaşlarıyla... 7 yıl olmuş... Hatılıyorum da o gece nette idik her zamanki gibi Opi ve Niko ile... Opi ve ben İzmir'de, Niko Değirmendere'de idik.. Birden internet gitti geldi opicimle araştık ne oldu diye, Niko'yu aradık, ulaşamadık, ne oldu anlamadık, ısrarla aradık gene, sonunda ulaştık.. 6 katlı apartımanın yanındaki ofislerindeydi ve bize söylediği, "deprem oldu, yan apartman yerle bir"....................... Şükür o iyi idi...
--- sözün bittiği yerdir burası---
Derin bir nefes ve başka konularda yazmaya devam...
Arada olan başka önemli olay, Karaburun'da Çakmaklı Plajında tesettürsporun bikinili bir genç kızla kavgaları... Artıyorlar yayılıyorlar tepki yok... Millete normal gelmeye başladı olaylar...
Ne diyelim Allah sonumuzu hayır etsin...
