15 Ağustos 2007

Biray

Sizin de arkadaşlarınız var mısır, yıllar yılı özellikle doğumgünlerinde arayıp konuştuğunuz, arada aklınıza estiğinde aradığınız, arkadaşlığınızın hiç bitmediği, tükenmediği kişiler?



Özelikle internet üzerinden tanıştığım böyle çok arkadaşım vardır benim. Bir kısmı "dost" laşmış arkadaşlarım... Biray, Tuğrul, Gökçe, Burak, Dilek, Önder, Eb, ilk aklıma gelenler... Taa neredeyse 10 sene öncesine dayanıyor tanışıklığımız...

Başkaları da var, yanlış anlaşılmasın, mesela amcam Altan'ım ;) neyse konuya dönüyorum...



Biray 4 Ağustos ben 4 Eylül doğumluyuz, o yüzden unutmam tarihini :) Geçenlerde gene her zamanki gibi aradım, telefonu cevap vermeyince SMS attım. Bir kaç saat sonra tekrar denedim , konuşma yaklaşık şöyle gelişti:



*g*: Naber canım nasılsın, yaşlılıkgünün kutlu olsun

B: Sağol ne olsun, nerdesin sen?

*g*: noolsun, her zamanki gibi evde, Izmir'deyim ya sen?

B: Çeşme'de

*g*: Hadi yaaa ciddi misin??? (görüşmeyeli 7-8 yıl rahat var bu arada) Nereye. ne zaman geldiniz?? Ne kadar kalacaksınız?

B: İki gün kalıcaz, salı sabahı yola çıkıyoruz ( günlerden pazarmış bu arada :P)

*g*: AAAA, iyi o halde, yarın yanınıza gelmeye çalışacam!!!!



-ertesi günü bir şeyler oldu gidemedim, içim içimi yiyor ama yapacak birşey yok, bir dahaki sefere İnşallah, İst e gidersem artık mutlaka uğrayayım, diyorum içimden-



Salı öğlene doğru telefon çalıyor. Gene Biray, "Nerdesin? Biz İzmir'deyiz" ...

"Aaaa süper, nerdesiniz söyleyin geliyorum yanınıza..." "Çiğdem'in (eşi) bir işi var bitince ararım görüşürüz", "peki" denip kapanıyor olay.



(hala okumaya devam ediyor musunuz?????)



20 dk sonra telefon tekrar çalıyor, "Sizin ev nerdeydi?, "şurda",

" hımm peki az sonra oradayız!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"



ne kim nasıl???



Aile halkı evde, yıllar önceden kalma isimler kulakta ama hayal meyal...



bundan sonrasını çok anlatamıyorum akıl/el koordinasyonum tutmuyor :)



ÇOOOOOKKKKK SEVİNDİMMM özet bu :) Çiğdem ile de ilk kez görüştük, tanıştık, kaynaştık. Melis hanım'ın doğum fotolarını görmüştük, 4 yaşında bir prenses olarak karşılaştık kendisiyle de ilk kez!!!

Hep beraber oturduk konuştuk, yemek yedik içtik eğlendik....

Eski günleri andık :) Ara zamanda olanları paylaştık...

Sözüm geçerli, ben 2099 a dek Adana'ya gelecektim be Biray, siz gittiniz :)))))))))))))

(ben sözü tuttum ama siz yoktunuz :( )

O sırada buralarda olsaydım, düğününüze gelecektim biliyorsun,

ha söyleyemedim, bir çiçek muamması var, o zamandan beri kafama takılmıştır, yurt dışında olduğumdan, babaannemen sizin düğüne çiçek yollamasını rica etmiştim, onlar "tamam" demişti ama size sorduğumda gelmediğini söylemiştiniz..... üff!!! Adi çiçekçi diyorum sadece!!!



Tekrar tekrar düşününce, ne güzel arkadaşlarım var benim... sonuz inşallah...!





oooyy oy oyyyyy başlarken yazmayı düşündüğüm şey ile bitirmek istiyorum:



Hayat hiç adil değil belki ama kesinlikle süprizlerle dolu!!! :)





(<--- Buraya kadar okuduysanız sabrınız ve sevginiz için çok teşekkür ederim!--->)

Comments: Yorum Gönder



<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?


adopt your own virtual pet!