23 Ağustos 2007

Andree Coşkun'un cevabı, yorumsuz.

22 Ağustos 2007
Ertuğrul ÖZKÖK


...

Başbakan Erdoğan’ın sözlerine çok üzüldüğünü tahmin ettiğim için dün aradım.

Yanılmamışım.

İçi çok buruktu.

"Ne düşünüyorsun Andree?" diye sordum.

"Ne düşündüğümü sana, bugüne kadar kimseye anlatmadığım, belki de sadece 4 kişinin bildiği bir hatıramı aktararak söyleyeyim" dedi ve anlattı.

Andree 1990’lı yıllarda TRT’de çalışıyordu.

Eşimin de çok yakın arkadaşı olan Seynan Levent’le birlikte "Akşama Doğru" diye bir program yapıyorlardı.

O program çerçevesinde, Ankara’daki yabancı büyükelçilerle de röportajlar yapıyorlarmış.

O dönemde Fransa’nın Ankara Büyükelçisi François Dopffer’le konuşmak üzere İstanbul’daki konsolosluk rezidansına gitmişler.

Andree’nin ailesi Fransa’dan gelip Türkiye’ye yerleşmiş Levanten bir aile.

Dolayısıyla Türkçe’nin yanında Fransızca’yı da anadili olarak konuşuyor.

* * *

Büyükelçi "Nasıl bu kadar iyi Fransızca konuşuyorsun" deyince, o da "Ailem Fransız asıllı" demiş.

Bunun üzerine Büyükelçi Dopffer, "Biliyorsunuz çifte vatandaşlık hakkınız var. Belgelerinizi getirirseniz, size ve eşinize Fransa vatandaşlığı veririz" demiş.

Andree, şu cevabı vermiş:

"Ben buradaki hayatımdan çok memnunum. Çok mutluyum. Eşim gazeteci. Çifte vatandaşlığa ihtiyacım yok."

* * *

Evet, Başbakan’ın "Tanımıyorsan çek git" dediği Bekir Coşkun’un eşi işte böyle bir insan.

Benim aracılığımla Erdoğan’a şu mesajı iletmek istedi:

"Sayın Başbakan, ben Fransız asıllı bir Türk vatandaşıyım. Sadece ve sadece Türk pasaportu taşıyorum. Bir Türk’e áşık oldum ve onunla evliyim. Bu topraklarda doğdum. Annem babam bu topraklarda öldü. Bu topraklara gömüldü. Ben de bu topraklarda öleceğim. Bu topraklara gömüleceğim. Sözleriniz içimi acıttı, gururumu çok rencide etti. Cevabım şu: Hayır Sayın Başbakan, bir yere gitmiyoruz. Buradayız."

...

Comments: Yorum Gönder



<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?


adopt your own virtual pet!